www.eczaci.tr.cc
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

www.eczaci.tr.cc

Sağlık,Sağlık Haber,İnternet,İnternet Haber,Msn,Radyo
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Dostoyevski ve Hayatı Farklı Şekilde Algılamak

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
aycxz38

aycxz38


Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 12/03/09

Dostoyevski ve Hayatı Farklı Şekilde Algılamak Empty
MesajKonu: Dostoyevski ve Hayatı Farklı Şekilde Algılamak   Dostoyevski ve Hayatı Farklı Şekilde Algılamak Icon_minitimeCuma Nis. 10, 2009 10:37 pm

Dostoyevski ve Hayatı Farklı Şekilde Algılamak



Fyodor Mihailoviç Dostoyevski 1821’de Moskova’da doğdu. Babasından Fransızca ve Latince öğrenmiştir. Mutsuz bir çocukluk dönemi yaşamıştır. Annesini 16 yaşındayken veremden kaybetmiştir. Bir yıl sonra Petersburg’daki askeri mühendislik okulu’na girdi. Ancak edebiyata olan düşkünlüğü nedeniyle ordudan ayrıldı. Babasının çevresinde zalim, alkolik ve kaba birisi olarak tanındığı ve çevresinde çok sevilmediği, bu nedenlerle öldürüldüğü düşünülmüştür. Dostoyevski’nin sağlığı pek iyi sayılmazdı. Epilepsi (sara) nöbetlerinin kendi üzerinde çok olumsuz etkileri vardı ve sara nöbetlerinin ne zaman geleceği sıkıntısını içinde yaşatıyordu. 25 yaşında iken ilk romanı “İnsancıklar” ı yazmıştır. 28 yaşındayken, özgürlük yanlısı gençlerle iletişime girip, yönetime karşı komplo düzenlemek suçundan ölüme mahkum edilmiş, ama infazdan hemen önce çar tarafından bağışlanarak, Sibirya’ya sürgüne gönderilmiştir. 4 yıldan fazla bir süre de Sibirya’da orduda er olarak görev yaptı. Subaylığa dek yükseldi. 1857 yılında dul bir bayan olan ve tıpkı annesi gibi veremli olan bir kadın ile evlendi. Petersburg şehrine döndükten sonra, hapis ve sürgün hayatında yaşadıklarını “Ölüler Evinden Anılar” adlı romanına yansıtarak ikinci eserini yayınlamıştır. Bunu bir yıl sonra “Ezilenler” izlemiştir. 1863 yılında karısını ve erkek kardeşini kaybeden yazar, kendini artık sadece yazmaya verdi. Eliaçıklığından ve kumar tutkusundan dolayı borç içinde yüzmekteydi. Bu dönemde “Yeraltından Notlar”, “Suç ve Ceza”, “Kumarbaz” yazdıkları arasında sayılabilir. Bu dönemde çıkardığı dergiler yasaklandı. İlk eşinin ölümünden 4 yıl sonra ikinci evliliğini yapmış, yeni eşi ile tutuklanmaktan kurtulmak için Avrupa’ya gitmişti. Burada kumarhanelerde vaktini geçirerek, varolan kısıtlı parasını da yitirmişti. Burada üç çocuğundan birini kaybetti. Ülkesine dönene dek, “Budala”, “Ebedi koca”, “Ecinniler” i kaleme aldı. Dönüş sonrasında çar kendisinden çocuklarının öğretmeni olmasını istedi. 1879 yılında şaheseri denebilecek bir eseri olan “Karamazov Kardeşler”i kendi ülkesinde tamamladı. Epilepsi ataklarının çoğaldığı dönemlerde, zorluklar içinde çalışmalarını sürdüren, bu büyük yazar 1881 yılında 60 yaşındayken akciğer kanamasından ölmüştür. Toplumda önemsiz ve kabul görmeyen kişilerin bile hayatlarını sebep ve sonuçlar açısından incelemiş , kişilerin davranışlarının altında yatan psikolojik etmenlere dikkati çekmiştir. Kendinden sonrakilere rehber olmuş, eserleri, yazar ve düşünürleri etkileyerek dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer almıştır.

Yaşadığınız her bir an acı ya da tatlı olsun, mutlaka çok anlamlıdır.Eğer günün hayhuyundan kurtulup,başınızı hafifçe yukarıya kaldırıp bakmasını bilirseniz olanlardan çok şey çıkartabilirsiniz. İşte sanatçılar bu yönleriyle olağan insan bakışından farklı görürler herşeyi. Ve sadece kendileri için günü geçirmeyi yeterli görmez, sonrakilere de hitap etmeyi hedefler, kalıcılığı esas alırlar.

Dostoyevski de yaşadığı onca sıkıntı ve acıya rağmen üretmeyi, herkese yönelik eserler bırakmayı terk etmemiştir. Sayısız badire ve kayıplar onu çökertmemiş, hayattan kopartmamıştır.

Dışarıda rastladığınız bireylerin herbirinin kendilerine ait sebeplerle seçtiği bir yaşantı tarzı vardır. Kimseyi göründüğü gibi algılamayın, kendi durumunuzla karşılaştırarak küçümsemeyin. Herkesten birşeyler öğrenebilirsiniz. Bu gibi durumlar ve kişilerle karşılaştığınızda, olayların arka planına da bakmaya çalışın, üstünkörü yargılar üreterek, peşin fikirli olmayın. Mümkünse bu insanları olanaklar dahilinde kazanmaya çalışın, unutmayın ki, en iyi yatırım insana yapılan yatırımdır. Tam tersi herhangi bir açıdan sizden daha yüksek bir düzeye sahip kişileri de gözünüzde aşırı büyütmeyin. Her zaman için hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Aslolan erdemli ve barış içinde yaşamaya çalışmaktır.

Hayat bu açıdan bakıldığında, sonsuz sayıda seçenekleri içinde barındırır. Doğru ya da yanlış seçimler, zararlı alışkanlıklar bu şekilde ele alınmalıdır. Her zaman tüm ihtimaller eş zamanlı olarak düşünülmelidir.Tıpkı bir roman yazarı gibi. Siz de hayatınızın romanında figüran olduğunuzu düşünmeyin, romanınızın etkin bir kişiliği olduğunuzu kendinize sık sık tekrarlayın. Yaşayacağınız zorluklar sizi daha güçlü, daha bilge yapacaktır. Buralardan edinebileceğiniz dersler, rolünüzün kalitesini arttırmaya yol açacaktır. Hepinize daha çok empati yapmaya çalışarak, çevrenizdeki olaylar ve insanları daha iyi okumanızı ve birbirinizi daha çok severek, anlamaya çalışmanızı diliyorum, çünkü buna çok ihtiyacımız var. Sevgiyle kalın.
(ALINTI
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dostoyevski ve Hayatı Farklı Şekilde Algılamak
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.eczaci.tr.cc  :: YAŞAMA SEVİNCİ-FELSEFE-MANEVİYAT :: YAŞAMA SEVİNCİ-FELSEFE-MANEVİYAT-
Buraya geçin: